Sevim YILMAZ: Zor yaşam şekli beni daha duyarlı yaptı

Yayınladığı kitaplarla oldukça ilgi çeken Truva Yayınları’nın yine bu hafta yayınladığı ‘DOKUNAMADIĞIM KADIN’ isimli eserin yazarı Sevim YILMAZ ile konuştuk.

Kısa ama hoş ve çok samimi, içten cevaplarla sorularımızı yanıtlayan Sevim YILMAZ hanımefendinin yeni çalışmalarıyla da başarılarını devam ettireceğini biliyoruz.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Sevim Yılmaz kimdir?

Kendine ayırabildiği zamanlarını okumak ve yazmakla geçiren bir anneyim. İki kızım var. Birisi otizmli o yüzden sorunlarımız farklı ve fazla.

Her dönemde az ya da çok kitap okudum ama yazmaya otizmi ve kızımı anlatma isteğim üzerine başladım. Yazmanın beni çok rahatlattığını fark ettikten sonra da bırakamadım.

ZOR YAŞAM ŞEKLİ BENİ DAHA DUYARLI YAPTI

Hayat bazen çok acımasız olabiliyor. Bana da çok hoş davrandığı söylenemez. Zor yaşam şekli beni daha duyarlı yaptı sanırım.

Gözlemim de her zaman iyiydi. İnsanları gerçek kişilikleri ile tanıyabilmekte sorun yaşamıyorum. Bunun yanında herkesi olduğu gibi kabul eden biriyim. O yüzden insanlarla fazla sorunum olmuyor. İlişkileriniz iyi olunca onların özellerine de girmek zorunda kalabiliyorsunuz. Böyle olunca insan ve insan yaşamları konusunda zenginleşiyorsunuz.

Düşünüyorsanız üzülüyor, kızıyor, kendinizce çözümler üretmeye çalışıyorsunuz. Düşündüren konularda ben ne yapabilirimi sorguladığımda sadece yazabilirim dedim ve yazmaya başladım. Duygu ve düşüncelerimi yazıya dökerek onlara kalıcı bir anlam kazandırmayı, işe yarar hale getirmeyi sevdim.

Ne tür kitaplar okursunuz?

Ayırım yapmam. Elime geçen her kitabı beğenmesem de sonuna kadar okumaya gayret ederim. O günkü ruh halime uygun bir kitap olursa kolay, değilse biraz zorlanarak okurum. Seçme şansım olduğunda arka kapak yazısını, varsa yorumları okuyarak karar veririm.

YAZARKEN KURGU DA OLSA GERÇEK HAYATLARDAN ESİNLENİRİM

Kitabınız kurgu mu sadece. Yoksa kitaplarınızda yaşananlar gerçek hayattan alınmış kurgular mıdır?  

Yazarken kurgu da olsa iyi bildiğim yerlerde dolaşmayı iyi tanıdığım kişilerin karakter özelliklerini düşünerek yazarsam daha inandırıcı olduğunu düşünüyorum. Bütünüyle gerçek değil, kurgu diyebiliriz. Bu kitabımda mekân olarak gezindiğim yerler iyi bildiğim ortamlardı. Kişilerse hayal ürünü olsalar da bazı kahramanlarıma tanıdığım kişilerin karakterlerini, görüntülerini giydirdim.

ANNE OLARAK ÇOCUKLARIMIZI YETİŞTİRİRKEN ÇOK EKSİKLERİMİZ VAR

Konusuna gelince; kızlarımızın eğitimini çok önemsediğim için bu konunun vurgulandığı bir kitap olsun düşüncesi ile yazmaya başladım.

Ülkemizde kadına yönelik şiddetin, kadın ve çocuk tacizlerinin tavan yaptığı bu dönemde bir şeyler yapmalı diye düşünüyor, kadın, anne, insan olarak çok üzülüyorum.

Erkek ve kız çocuklarını yetiştiren anneler olarak çok eksiğimiz olduğunu, bazı doğru bildiğimiz yanlışlar yüzünden sapkın erkekler türettiğimize inanıyorum.

Kadın eğitimli, aydın olursa çocukları da aydın aklı başında bireyler olarak yetiştirirler diyorum ve eğitimi çok önemsiyorum. Kitabımda bu ve buna benzer her kesimde yaşanılabilen sorunlara ufak ufak değindim.

Her alanda olduğu gibi aşk olmadan olmazdı. Dupduru tertemiz bir sevgi ile ilk aşklarını yaşayan gençlerin öyküsünü öne çıkararak bu kitabı hazırladım.

“DOKUNAMADIĞIN KADIN” İSMİNİ O ŞİİRDEN ALINTI YAPTIM

Truva Yayınları tarafından yayınlanan son kitabınız ‘Dokunamadığım Kadın’ ismi çok ilginç, bir öyküsü var mı?

Kitaptaki Ahmet’in Zeliha için yazdığı şiirinden alıntı yaptım. Bana çok etkileyici geldi.

Yazı yazmaya özenen gençlere ne önerirsiniz?

Bol bol kitap okumalarını ve inatçı olmalarını, olmuyor diye hemen vazgeçmemelerini öneririm. 

Bize ayırdığınız zaman ve bu hoş sohbet için çok teşekkür ederiz.

Ben de ilginize teşekkür ederim. Başarılar dilerim 

Röportaj: Füsun Morto DÜĞME