BU KİTAPLAR OKUNMADAN YAKIN TARİH
DOĞRU BİLİNEMEZ!..
1. KİTAP
İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞÜ
“Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik, Nasıl Girdik?”
Türk milletini dört yıl ateş ve kan içerisinde bırakan ve
neticede yüzyıllardan beri bu kahraman milletin nice fedakarlıkları
karşılığında elde tutulan Osmanlı Devleti’ni parçalayan Birinci Dünya
Savaşı’nın milletimizi alakadar eden cephesini inceden inceye düşünmek ve
öğrenmek her Türk vatandaşının büyük vazifesidir. Kazım Karabekir Paşa, Birinci
Dünya Savaşı esnasında Genelkurmay Başkanlığı istihbarat şubesini idare etmiş,
savaş müddetince de Çanakkale, Irak ve Kafkas cephelerinde önemli görevlerde
bulunurken de yaşadıklarını kaydetmiş, bu anılarını “Birinci Dünya Savaşına
Neden Girdik”, “Birinci Dünya Savaşına Nasıl Girdik”, “Birinci Dünya Savaşını
Nasıl İdare Ettik - Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi”
isimli eserlerinde toplamıştır. Karabekir Paşa’nın elinizde tuttuğunuz
“İmparatorluğun Çöküşü” isimli eser, Birinci Dünya Savaşına Neden Girdik, Nasıl
Girdik? isimli eserleridir.
2. KİTAP
YENİDEN DİRİLİŞE
“Birinci Dünya Savaşını Nasıl İdare Ettik?”
Kazım Karabekir Paşa, Birinci Dünya Savaşı esnasında
Genelkurmay Başkanlığı istihbarat şubesini idare etmiştir. Savaş müddetince de
Çanakkale, Irak cephelerinde önemli görevlerde bulunurken doğu cephesinin de
Van Gölü-Muş-Çapakçur; Rus ordularının Bolşeviklik darbesiyle sarsılması
üzerine de Kafkas Cephesinin sağ tarafında bulunan İkinci Kolordu
Komutanlığı’ndan, Erzincan’ın karşısındaki Birinci Kafkas Kolordu Komutanlığı
görevlerinde bulunmuştur. Paşa, savaş döneminde tüm yaşadıklarını belgeler ve
bilgiler ışığında kayıt altına almıştır. Daha önce yayınevimiz tarafından
yayınlanan ‘İmparatorluğun Çöküşü’ isimli eserinde bu anılarının, Osmanlı
İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’na neden ve nasıl girdiğini yazdığı
eserlerinden oluşmuştu. Yeniden Dirilişe ismiyle yayınladığımız bu eser ise
Paşa’nın, “Birinci Dünya Savaşı’nı nasıl idare ettik başlığı altındaki,
Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu, Sarıkamış, Kars ve Ötesi” bölümünü
kapsamaktadır.
3. KİTAP
NASIL HRİSTİYAN OLACAKTIK?
“Bizi Silah Kuvvetleriyle Parçalayamayan Düşmanlarımız,
Fikir Kuvvetleriyle Mahvedeceklerdir.”
Fethi Bey (Okyar) söz alarak, bana gayet sert, kat’i cevap
verdi: -Evet, Karabekir! Türkler İslamlığı kabul ettiklerinden böyle
kaldılar... Ve İslam kaldıkça da bu halde kalmaya mahkumdurlar... Bunun için
İslam kalamayacağız... Ben de aynı sertlikle şu cevabı verdim: “Fethi Bey, bu
yabancı fikri şiddetle reddederim! Geri kalmaklığımıza âmil olan şey bir
değildir. Fütûhatçılık, temsil kudreti gösterememek, Avrupa’nın ilim ve irfan
cephesiyle temassızlık, idarede istibdat gibi mühim sebepler vardır...”
Cumhuriyetin ilk yıllarında ‘İslam ilerlememize mani, din değiştirelim’
tartışmalarını ve Karabekir Paşa’nın bu fikri savunanlara çok sert tepkisi ile
Lozan heyetinde bulunan hahambaşı Hayim Naum’un İngilizlere teklifini
okuyacaksınız. Masonların İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerindeki etkisini ve
Karabekir Paşa’nın masonlar ile ilgili görüşlerini, yine bu kitapta Karabekir
Paşa’nın Bulgaristan esareti günlerini okuyacaksınız.
4. KİTAP
ERMENİ DOSYASI
“Nereden Geldiler, Nereye Gidiyorlar?”
Ermeniler, bir komşu Devlet realitesi... Bu realite
bilinmedikçe, huzur içinde yaşanamaz.
Bu kitap, Ermenileri iki kez yenmiş bir Osmanlı Paşasının,
bu millet üzerindeki gözlemleri, birikimleri...
Bir Osmanlı Paşasının düşmanına nasıl baktığını, nasıl
değerlendirdiğini göreceksiniz...
Düşmanınızı, küçümseyerek de yenemezsiniz, önemseyerek
de...
Tanıyacaksınız!
Kazım Karabekir Paşa, tanımış, yenmiş. Bizlere de
tanıtıyor yenilmeyesiniz diye...
5. KİTAP
BÜYÜK HESAPLAŞMA
“İzmir Suikastı”
Mustafa Kemal Atatürk’e, İzmir Suikastı teşebbüsünün
görüldüğü davayı ele alan İstiklal Mahkemesi kararlarında göze çarpacak
derecede isabetsizlikler olduğu daha o günlerde çeşitli iddialara, yorumlara
yol açmış, tartışmalara sebep olmuştur.
Mahkeme heyeti reisinin Cavid Bey ile ilgili kararını mahkeme devam ederken ve
karar verilmeden bir buçuk ay önce ‘Cavid’i asacağız’ demesi daha sonra ortaya
çıkmış ve mahkeme heyetinin çok önceden kararını vermiş olduğunun bir
göstergesi olarak tarihe düşmüştür.
İdam mahkumu insanların idam sehpasına giderken son anlarında dahi, ‘biz
suçsuzuz, hata yapıyorsunuz’ sözleri bu mahkemenin kararlarının doğru olduğu
meselesinde kafalarda şüpheler uyandırıyor.
Biz bu çalışmamızı yaparken, ne kimseyi suçlamak ne de haklı çıkartmak gibi bir
amaç içinde olmadık.
Yaptığımız 1926 yılında meydana gelen bir olayı, dönem içinde yayınlanmış ve
özelikle Kazım Karabekir Paşa’nın savunmasını ve o süreçte yaşadıklarını kendi
notlarından ilk defa kamuoyunun gözleri önüne sermekten ibarettir.
6. KİTAP
ÇOCUK DAVAMIZ
“Yetimlerin Babası”
Kazım Karabekir Paşa’nın görev yaptığı özellikle Doğu
vilayetlerinde bakımsız çocuklara yönelik yapmış olduğu çalışmaları ve
raporlarını topladığı bu eseri günümüz idarecileri için iyi bir kaynak, tarih
meraklıları için ise ibret verici bir çalışmadır.
Paşa bu eserine başlarken şunları söylüyor: Bir taraftan
çocuk sefaleti, bir taraftan da şahane çocuk balolarını okudukça ve işittikçe
ben de duygularımı kaybettim.
Bakımsız çocuklar millet enerjisinin, bakımsız topraklarda
vatan enerjisinin kaybedilmesi demektir.
Bakımsız çocuk milli tehlikedir. Çünkü her yıl maddi ve
manevi bir sürü düşkün halk arasında kaynaşacak ve ordu saflarına
karışacaktır.
Demek milletin ve ordusunun keyfiyet bakımından kıymeti her
yıl bir derece daha düşecektir. Vatanın, geleceğinin sahipleri
bugünün çocuklarıdır.
Şu halde bakımsız çocukların bu vatana nasıl sahip
olacakları bugünden düşünülecek bir meseledir.
Bazı kimselerden esefle duydum ve duymaktayım da: ‘Madem ki
bakmayacaklar ne diye çocuk yapıyorlar?’
Ben de cevap veriyorum ki: ‘Ailelerin vatan borçları, fakir
de olsalar, mümkün olduğu kadar çok çocuk yapmalarıdır.’
7. KİTAP
MİLLET BİLİNCİ
“Tarihte Almanlar ve Alman Ordusu”
Bir toplumun yirmi-otuz yıl gibi çok kısa bir süre içinde
nasıl millet bilincini kazanıp, askeri ve ekonomik açıdan dünyada sayılı
devletler arasına girdiğini ve bir ordunun bu yolda toplumuna nasıl önderlik
ettiğini ve ne gibi fedakarlıklar yaptığını gösteren ibret verici bilgilerle
dolu bir eser.
Eser üç bölümden oluşmaktadır:
1. Alman tarihi: Tarihte Almanlar, Almanya’nın tarihî
geçmişi, geçirdiği evreler, Almanların millet bilincini kazanması.
2. Alman ordusu tarihi ile Clausevitz, Scharnhorst,
Schlieffen ve Moltke gibi, Alman askerliğinin ve modern askerliğin temellerini
atan büyük Alman komutanlarının anlatıldığı “Alman Ordusu” bölümü.
3. “Alman kültür ve irfanı” adını taşıyan son bölümde ise,
bir nebze de olsa Alman kültürüne değinilmektedir.
8. KİTAP
TARİHTE VE ABDÜLHAMİD DÖNEMİNDE TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİ
Kökü çok eskilere dayanan Türk-Alman ilişkileri -günümüze dek
uzanan boyutuyla- tarihimizin en ilginç safhalarından birini teşkil etmektedir.
Osmanlı’nın son döneminde yaptıkları kader birliği ve
Osmanlı Devleti’nin yıkılışında oynadıkları rol,
bu ilişkiyi ilgincin de ötesine taşıyarak önemli
kılmaktadır.
Konu askeri okullarda -daha ziyade- Alman irfanıyla yetişip
Osmanlı ordusunun çeşitli kademelerinde Alman subaylarıyla çalışan son dönem
Türk askeri tarihinin tanınmış simalarından Kazım Karabekir Paşa’nın da
ilgisini çekmiş ve bunun sonucu olarak da bu kitap ortaya çıkmıştır.
9. KİTAP
TÜRK ORDUSUNDA ALMANLAR
Helmuth von Moltke, Colmar Feiherr von der Goltz ve Liman
von Sanders, ıslah heyetlerinin başında Türkiye’ye gelip Osmanlı ordusunda
senelerce görev yaparak Türk askerlik tarihinin son dönemine damgasını vurmuş
üç büyük Alman komutanıdır.
Bunlardan Goltz Paşa, ülkemiz topraklarında ölmüş ve
İstanbul’da defnedilmiştir.
Her üçü de Türkiye ve Türk ordusuna dair kitaplar yazmış,
hatıralarını kaleme almış; kendi ülkelerinde bulundukları zamanlarda da Türkiye
ile ilgili konferanslar verip makaleler yazmışlardır.
Son dönemde “Kuleli, Harbiye ve Erkan-ı Harbiye
mekteplerinde Alman irfanından feyz alarak” yetişen ve ordudaki yıllarında
sürekli Alman subaylarıyla çalışan Kazım Karabekir Paşa bu eserinde ülkemizde
görev yapmış çok sayıdaki Alman subayının en büyükleri olan bu üç askeri ve
Türkiye’deki faaliyetlerini, -Goltz ve Liman Paşalarla birlikte çalışması
olmasından dolayı- yer yer hatıralarla bu süreci anlatmaktadır.
10. KİTAP
CEHENNEM DEĞİRMENİ