BU KİTAPLAR OKUNMADAN
YAKIN TARİH DOĞRU BİLİNEMEZ!..
1. KİTAP
PAŞALARIN KAVGASI
“İnkılap
Hareketlerimiz”
Elinizdeki bu kitapta Türk yakın tarihinin en çapraşık dönemi Karabekir
Paşa’nın kalemiyle ele alınıyor.
Resmi tarihe yer yer ters düşen bu hatıralar yakın tarihimizin iyi anlaşılması
için büyük kazançtır.
Tarihin hafızası hiç bir zaman unutkanlıkları bağışlamamıştır.
Bu kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman yakın tarih tablosunun son çizgisinin
çizilmiş olduğunu göreceksiniz.
2. KİTAP
İSTİKLAL HARBİMİZİN ESASLARI
“Paşa’nın
Yakılan Kitabı”
Kazım Karabekir Paşa’nın ‘İstiklal Harbimizin Esasları’ isimli eseri ile ilgili
Paşa’nın damadı Prof. Faruk Özerengin şunları anlatıyor…
“1933 yılında, bir gazetede İstiklal Harbi öncülerini hedef alan ve milli
mücadele tarihini okuyucuya yanlış anlatan yayınlar üzerine Paşa hakikatları
ortaya koymak için gazeteye bazı belgeler göndermişti.
Bunlardan bir kısmı yayınlandı. Daha sonra bazı nedenlerle bu yayın
durdurularak yalan yanlış, yayınlar neşredilmeye devam edildi.
Bunun üzerine Paşa, İstiklal Harbi’nin Esaslarını konu alan bu özet kitabı
hazırlayarak matbaaya verdi. Akabinde matbaa polis tarafından basılarak,
basılmış olan 3000 adet kitap formaları toplatıldı ve kireç ocaklarında
yakıldı.”
İşte şuan elinizde tuttuğunuz bu eser, Paşa’nın yakılan kitabıdır.
3. KİTAP
PAŞALARIN HESAPLAŞMASI
“İstiklal
Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik?”
Kazım Karabekir Paşa diyor ki, “İstiklal Savaşı’nı yapmak fikrini ilk önce
ortaya koyan bendim.
Bunun siyasi ve askeri planlarını yapan da bendim. İlk önce, 29.11.1918
tarihinde İstanbul Zeyrek’te, Süleymaniye Camisi’ne bakan ağabeyimin evinin
bahçesinde, bu meseleyi İsmet Bey’e (İnönü) açtım ve uzun uzun tartıştık.
Birlikte Osmanlı Kabinesi’ne girmek düşüncesinde olan Mustafa Kemal Paşa’ya da
(Atatürk) 11.01.1919 tarihinde, doğuya hareketim sırasında, Şişli’deki evinde
İstiklal Savaşı yapmak gereğini ve planımı bildirerek Anadolu’ya gelmesini
teklif ettim.
Onunla da uzun tartışmalar yaptık.”
Bu önemli konular henüz yayınlanmadı…
Belgeleri ile birlikte ilk defa bütün bu gerçekler bu kitapla gün yüzüne
çıkıyor.
4. KİTAP
BİR DÜELLO BİR SUİKAST
“Her
Şeyi Ben Yaptım Yanlışı”
1933 yılının Mayıs ayında, o zamanki Milliyet Gazetesi'nde, "Millici"
imzası ile İstiklal Harbi ile ilgili bir yazı serisi yayımlanmaya başlar. Gün
geçtikçe, bu yazılarda İstiklal Harbi komutanlarının hizmetlerinin küçültülmeye
çalışıldığı göze çarpar.
Nihayet bir gün "Davaya Sadakat Böyle mi Olur?" başlıklı yazı ile
Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa'nın Kurtuluş Savaşı'na taraftar
olmadığı anlatılmaya çalışılır. Hakikatin tam tersi olan bu kasıtlı yazıların
düzeltilmesi için, Karabekir Paşa gazeteye bir mektup gönderir. Fakat gazete
iddialarını daha da şiddetlendirir ve tarihi hakikatleri değiştirmeye çalışarak
yazılarına devam edince, Karabekir Paşa hatanın düzeltilmesi için bazı
belgeleri göndermeye başlar; gazete bunlara cevap vermeye çalışır. Fakat
sonunda belgelerin açıklamaları karşısında, kasten yapılan hatayı düzeltmektense,
Paşa'nın gönderdiği son belgeyi ve cevabı yayınlamaz.
Bunun üzerine Paşa, "İstiklal Harbimizin Esasları" adı ile
hazırladığı bir kitabı Sinan Matbaası’nda bastırmaya başlar, ancak son iki
forma daha baskıya verilmeden matbaa polis tarafından aranır, bütün kitaplar
toplanır ve o gece Yeşilköy yolundaki bir kireç ocağında yakılır. Bununla da
kalmaz, hemen ardından 4 Haziran 1933'te sabaha karşı saat dörtte Erenköy'deki
köşk de aranır ve 96 adet dosya alınarak götürülür.
Bu kitapta Paşa, gazete ile olan münakaşaları, baskın gecesindeki ve sonraki
olayları, kendisine yapılmak istenen suikasti anlatmaktadır.
5. KİTAP
KÜRT MESELESİ
“İki
Halkı Çarpıştıran Haindir”
Kazım Karabekir Paşa, Kürt meselesi için şöyle diyor:
‘Bizi parçalayarak yutmak isteyen dış kuvvetler, kürtlük akımını da öteden beri
yayıyorlardı.
Düşmanlarımız büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışıyor. Buralarda ise en ziyade
Kürt kardeşlerimiz oturmaktadırlar.
Kürt istiklali diye çalışanlar düşmanlarımızdır. Maksatları Kürtleri bizden
ayırdıktan sonra Ermenistan yapmaktır. Kürtleri mahvedeceklerdir.
Bunun için Türk ve Kürt kardeşler bu felakete meydan vermeyiniz.
Kürtlük istiklaline matuf fakat muvaffakiyetini kolaylaştırmak için işe dini
mahiyet verilmişti.
Bütün İstiklal Harbi boyunca sükunetini temin ettiğim Kürtlük feci bir sona
gidiyordu.’
Paşa’nın isyanlarla ilgili görüşleri, Kürtler hakkındaki düşünceleri, Kürt
aşiretleri ve liderleri hakkındaki gizli raporlar, Paşa’nın CHP’deki Kürtler
ile ilgili mücadeleleri bu kitap ile gün yüzüne çıkıyor.
6. KİTAP
HAYATIM
Kazım Karabekir Paşa’nın eserleri, her ne kadar kendi hatıraları olsa da yazılış ve hazırlanış şekliyle Paşa’nın olayların içinde bulunması ve tarihi bir misyonu olması münasebetiyle eserleri birer tarih hazinesidir.
Dün okunuyordu, bugün de okunuyor, yarın da okunacak.
Cumhuriyet tarihimizin kuruluş yıllarını bilmek isteyenler hiç bir zaman bu
eserleri ellerinden bırakamayacaklar.
Karabekir Paşa’nın şuan elinizde tuttuğunuz bu eseri bütün
eserlerinin öncesi, yani Paşa’nın çocukluk döneminden başlayıp, gençlik
dönemiyle devam eden, İttihat ve Terakki Cemiyeti isimli eserine gelene kadar
ki dönemi anlattığı bölümüdür.
Bir tarihin başlangıcını, bir büyük insanın doğuşunu,
eserlerinden istifade ettiğiniz Kazım Karabekir Paşa’nın çocukluk ve gençliğini
‘Hayatım’ da okuyacaksınız.
Karabekir Paşa şunları söylemektedir;
“Herkesin hayatı, mükemmel bir tarih parçasıdır. Hele
çocukların ibret alacağı güzel bir kitaptır. Şahsının ehemmiyetine göre böyle
bir kitap bütün vatan evlatlarının da istifade edebileceği hakiki bir rehber
olabilir. Ne idik, ne olduk? Mutlaka bilinmelidir.”
7. KİTAP
İTTİHAT VE TERAKKİ CAMİYETİ
“1896-1909”
Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülüşünün son yılları ve İttihat
ve Terakki Cemiyetinin doğuşu, teşkilatlanması, padişaha yapılan suikast
girişimi...
Balkanlardaki karışıklıklar, isyanlar, çete ve
komitecilerle mücadeleler, çarpışmalar...
Abdülhamit’i devirerek istibdat idaresini kaldırmak ve
meşrutiyeti ilan etmek gayesiyle kurulan, sonradan adını İttihat ve Terakki
olarak değiştiren gizli Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin kuruluşu, Selanik,
Manastır ve çevresinde teşkilatlanması, gizli tahlif merasimleri...
Karabekir Paşa İttihat Terakki Cemiyeti için şunları
söylemektedir;
“İttihat ve Terakki Cemiyeti, tarihimizin her zaman için
iftihar edeceği bir teşekküldü.
Onu sarsan, solduran; kendi tarihi adıyla İttihat ve
Terakki, fırkacılık hayatına atılması ve kendi kendini aşındırması olmuştur.
Cemiyetin bir uzvu sıfatıyla, onun bu vaziyete düşmemesi
için, ben çok uğraştım; fakat cemiyetin bünyesine yapışan tufeyliler, hazıra
konmak için o eski feragat sahibi başları, nabız tutmak sanatıyla hırs ve
istibdat çukuruna sürüklediler.”
Kazım Karabekir Paşa’nın kaleminden İttihat ve Terakki
Cemiyeti’nin kuruluş evresi ve faaliyetleri...
8. KİTAP
ERMENİLERİN YAPTIĞI SOYKIRIM
“1917-1920
Arasında Erzincan’dan Erivan’a Ermeni Mezalimi”
Sinsi ve acımasız yöntemlerle, dünyanın tüm zenginliklerine hakim olma arzusundaki egemen güçlerin tehdit ve baskıları altındayız. Yüzyılımıza damgasını vuran bu Yeni Dünya Düzeni’nde, Türkiye’nin büyük öneme sahip ülkelerden biri olduğunu bütün dünya biliyor. Peki, bu egemen güçlerin, tarihimizden esinlenerek kendi lehlerine kaşıdıkları ve ruhumuzu kanattıkları yalan-dolanlarını ne kadar ve ne ölçüde dünyaya duyurabiliyoruz. Gerçek suçluların katliamlarını tozlu raflardan çıkarıp da neden hala kendimizi bu uydurma suçluluk kompleksinden kurtaramıyoruz.
Herkes de biliyor ki, artık tüm dünya ülkelerine zorla kabul ettirilme noktasına gelen bu Ermeni soykırımı iddiaları tamamen yalan. Bu yalan, yalnız egemen güçlerin soğuk işgallerinin bir parçası. Buna en güzel cevabı verecek kişi de; bu uluslararası komplonun oyununa gelen, katledildiklerini iddia ettikleri yakın tarihimizde Rusların ve Avrupa’nın itelemesiyle asıl kanlı işgali gerçekleştiren, sözde masum ama yıllarca huzur içinde topraklarımızda barındırdığımız bir kısım Ermenilerin bir zamanlar korkulu rüyası olan Kazım Karabekir...
O, bu kitapta belgelerini fotoğraflarıyla
konuşturuyor ve diyor ki: “Türkler kesiyor, öldürüyor diye şayialar çıkıyor; ben
size beyan ederim ki, bu doğru değildir!”
9. KİTAP
MİLLİ MÜCADELE’DE İTTİHAT VE TERAKKİ
ERKANI VE ENVER PAŞA
Enver Paşa, Harb-i Umumi’den mağlup çıkılması üzerine
Berlin’e kaçmak zorunda kalmıştı.
Buradan Rusya’ya geçen Paşa Moskova’da İngiliz
emperyalizmine karşı birlikte mücadele etmek için Sovyet devlet adamları ile
görüşerek onlardan Anadolu hareketine silah yardımı yapmalarını istedi.
Rusya’nın desteğiyle kurulan İslam İhtilal Cemiyetleri
İttihadı adlı cemiyetin başına geçerek Anadolu’da şubeler açmak istedi ve 1920
Eylül’ünde gerçekleşen Doğu Halkları Kongresi'ne katıldı.
Bir ara Berlin’e döndüyse de fazla kalmayarak yine
Moskova’ya geldi ve Ankara hükümetinin temsilcisi ile görüşmeler yaptı. Mustafa
Kemal Paşa’ya bir mektup yazarak hakkındaki söylentileri ve Anadolu hareketinin
başına geçeceği iddialarını yalanladı; fakat Yunan saldırısının başlaması ile
Anadolu'ya geçme fikriyle Batum’a geldi.
Bütün bu gelişmeler olurken Anadolu’da gözle görülecek bazı
faaliyetler belirdi: Trabzon'da Enver Paşa’ya taraftarlığı ile bilinen Yahya
Kahya, mahkum ve kaçaklardan oluşan bir tabur meydana getirerek başına buyruk
bazı işler yapmaya ve Enver'in yakında döneceğini açıkça telaffuz etmeye
başladı.
Enver Paşa ve İttihat ve Terakki Erkanının Milli
Mücadeledeki faaliyetlerine dair ilk elden bilgi, belge ve anılar veren eser,
İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı Nizamnamesi, Halk Şuralar Fırkası Programı
ve Meclis tarafından Kahya Yahya olayını incelemek üzere Bursa mebusu Mustafa
Fehmi Efendi başkanlığında oluşturulan tahkik heyetinin raporu gibi çok önemli belgeleri
de içermektedir.
10. KİTAP
CHP’DEKİ BÜYÜK KAVGA
“Ben
Hain Miyim?”
Kazım Karabekir Paşa’nın bu eseri de yakın tarihimizde
bilinmeyen ya da yanlış bilinen bir dönemi gün ışığına çıkarıyor.
Bu eser, CHP grubundaki iç kavgaları, tartışmaları ve Kazım
Karabekir’e büyük saldırıları, yaşanan tartışmalı olayları aydınlatıyor.
Ve yine bu kitapta, 1939 ve 1944 yılları arasında, yani II.
Dünya Savaşı’nın başlangıcında ve en ateşli dönemlerinde CHP grubundaki
tartışmaları Türkiye’de ilk defa gün ışığına çıkarmaktadır.
Bu eserin iki önemli tarafı var…
Birincisi Türkiye’de ilk defa CHP Grup tartışmaları
yayınlanıyor ve grup tartışmalarındaki iç kavgalar ve Karabekir Paşa’ya
saldırılar gün yüzüne çıkıyor.
İkincisi ise, II. Dünya Savaşı’na Türkiye neden girmedi, İsmet
İnönü faktörü resmi tarihte öğretildiği gibi gerçekten savaşa girilmemesinde önemli
miydi sorusuna cevap veriyor.
Parti grubunda kimler savaşa girme taraftarıydı ve kimler
karşıydı. Savaşla ilgili görüşler, ileriye yönelik düşünceler ne derece doğru,
ne derece yanlıştı.
Bu eseri okuduktan sonra bu soruların cevabını
bulacaksınız.
Hem de gerçek kaynağından...